11 Aralık 2009 Cuma
22 Kasım 2009 Pazar
YENİ BAŞLANGIÇLAR
Havalar güzel iken gezmeyi hiç ihmal etmiyoruz. Nasıl olsa yakında evlere tıkılacağız. Hoş biz kar kış dinlemiyoruz ama şu grip muhabbeti yüzünden sevgili ile Portekiz'e gitmekten vazgeçtik. Hem soğuk hem grip biz en iyisi evde oturalım. Sevgili bize hediyeleri nasıl olsa getirir.
25 Ekim 2009 Pazar
ALİBEY'de
Sevgili bu işi biliyor. Duru'da inşallah ona çeker. Yani bu tür konularda. Bu arada 2 gün önce yarışlardan birincilikle dönen Darwin'in fotoğrafını çekmeyi unutmuşum. Bir daha ki sefere söz.
Çok geziyoruz gezmesine ama bir türlü söz verdiğim gibi sıklıkla yazamıyorum. Yazamadığım gibi blog arkadaşlarımızı da ziyaret edemiyorum. Çok kötü bir blogcu oldum. Duru büyüdüğü zaman bu duruma çok kızacakmış gibi geliyor. Bu arada fotoğraf makinesinin tarihini ayarlamayı unutmuşuz. 2004 ne ola ki? Neyse efendim, biz bu hafta sonu Gebze'nin Cuma Köyü'nde bulunan Alibey At Çiftliği'ndeydik. Duru ve sevgili atlara aşina benim içinse bir ilk, bu nedenle ata binmemle inmem bir oldu. Serde yükseklik korkusu olunca başım döndü ve ineceğim diye tutturdum. Ama bir daha ki sefere bir tur atmadıkça inmeyeceğim. Tabi Duru benim gibi mi, ben ne kadar ödleksem o bir o kadar cesur. Aslında korkuyla büyümemesi için elimizden geleni yapıyoruz ama yine de korkuyu öğrenmeye başladı. Sağolsun alt kata taşınan komşumuz tadilat yaptırırken bizim ki matkap sesinden korkmuş. O günden beri de bir tıkırtı duysa "amca amca" diyerek korkarak yanımıza geliyor. Bakalım nasıl çözeceğiz bu sorunu.
20 Eylül 2009 Pazar
GİTTİK,GELDİK,BİR TATİLİDE BÖYLE BİTİRDİK
31 Ağustos 2009 Pazartesi
ÇOK AÇTIK ARAYI ÇOOK
İş güç derken kendimizi fazla kaptırdık hayatın koşuşturmacasına. Halbuki giden günler geri gelmiyor. Ne Miko'nun zulmü ( namı diğer şube müdürü) ne de diğerleri güzel günlerimizi siyaha boyamamalı. Bundan sonra çok yorgun olmadığım sürece yazmaya devam edeceğim. Duru'da ben de sizleri o kadar çok özledik ki. Umarım sizde bizleri unutmamışsınızdır. Sıkı durun biz geri döndük.
Bu hafta sonu soluğu yine dışarıda aldık. Önce İzmit ertesi gün de bir İkea yapalım dedik. Bu gezintiden en karlı çıkan yine Duru oldu. Bir bebek, masa ve sandalye, bir de tahtadan tren seti aldık. İkea her zaman gitmek istemişimdir ama bir türlü kısmet olmamıştı. Her ne kadar ufaklığın kaprislerinden gezmek eziyete dönüşsede yine de keyifli bir mağaza turuydu. Özellikle meydan alışveriş merkezinde oldukça keyifli saatler geçirdik. Darısı diğer günlerin başına. İşte hafta sonumuzdan eğlenceli dakikalar.
30 Temmuz 2009 Perşembe
Soranlara Selam Olsun
Uzun ama çok uzun bir aradan sonra geri dönmüş olsak da öyle uzun uzadıya kalacak değilim maalesef. Sadece bizi merak ettiğini bildiğim dostlarımızı üzmemek için iyi olduğumuzu bildirmek amacıyla yazıyorum. Ne kadar acı ki binbir hevesle başladığım bloğa vakit ayıramıyorum. Üstüne üstlük eve iş getirmeye başladım. Bir de bunun üstüne bir de sevgilinin kaprislerini, kendini bir şey sanan yetkili bozmalarının tavırlarını, müdürün stresini ekle beni çıkar ne kaldı: koca bir yorgunluk. Bu arada son resimdekiler benim yeğenim olur. Ben bu üç sıpanın doğduğu günü bilirim. Şimdi kocaman oldular. Aslında bir sıpamız daha var ama o ogün gelememişti.