15 Mayıs 2009 Cuma

Biri Bizi Durdursun





Bir anneler günüde böyle geçip gitti ama ben daha yeni yazmaya fırsat bulabildim. O da şöyle uzun uzadıya değil, bir iki satır ancak. Bu aralar eskisine göre daha bir yoğunum; bankada görev pozisyonum değişti ve hiç bilmediğim bir alanda çalışmaya başladım. Yedi yıl sonra tekrar çömez oldum. Bakalım neler olacak. Bu yoğun tempo içinde Duru'yu ve sevgiliyi ihmal etmemek içinse kırk takla atmaktan taklacı güvercinlere döndüm. Alternatif çözüm yolları için önerilerinizi bekliyorum. Ve sevgili blog arkadaşlarımız: yorum yazamasamda bloglarınızı okuduğumu bilin. Yine kısa ve duygu yoksunu bir post oldu. Bir daha ki sefere diyerek bana müsade....

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Kanatsız Meleklerim

Portakal ve limon çiçeklerinin kokusu içinde büyülü bir düşdeyim. Kanatsız meleklerim bugünü güzel kılmak adına ellerinden geleni yaptılar. Sabah sıcacık bir sarılışla başladı herşey, arkasından bugüne anlam katan en güzel hediyeyi verdiler. 17 ay sonra ilk defa anne dedi. Meğer sevgili ile kaç aydır çalışıyorlarmış. Hep kendimi çok şanslı görmüşümdür. Çünkü ben anneler günü doğmuşum. Ama ne yazık ki sadece 7 yılda bir denk geliyor. Demekki seneye aynı güne denk gelecek.
Hava güzel, karnımız aç,yeni bir mekan keşfetmişiz,üstüne üstlük bir de benim doğumgünüm yine düştük yollara. Yeşillikler içerisinde hoş ve keyifli bir mekan burası: Ser Çeşme. Biz kahvaltımızı ederken Duru'da hiç durmadan ordan oraya koşturup durdu. Hayvanları çok seven civcivim mini çiftliğin başından ayrılmak bilmedi. Aslında bugüne ait çok şey yazmak istiyorum ama resimler kadar kelimelerimin iyi olmamasından korkuyorum. Bu yüzden bırakalım resimler konuşsun.