18 Mart 2009 Çarşamba

Çakıl Taşları

Her geçen gün ayakların daha bir sağlam basıyor yere, attığın her adımı önceden ölçüp tartıyorsun sanki, önüne çıkan engellere aldırmadan hedefine ulaşıyorsun. Bense işte geçirdiğim her anda senin büyüdüğünü kaçırdığımı anlıyorum. Yoluna çıkan çakıl taşlarını temizlemek için dönmüştüm işe ama sen ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha gösterdin bize. Sadece yanımda ol anneciğim der gibi çakıltaşlarının çıkardığı sesleri dinlettin bana. Sadece yanımda ol anneciğim, sadece elimden tut, uyandığımda seni göreyim başucumda, biliyorum ki tek istediğin bu. Benimde tek istediğim bu.

15 Mart 2009 Pazar

Annemin Yokluğunda

uyandım uykudan aradım seni
sağıma soluma bakındım anne
geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
üşüdüm, üstümü örtsene anne


Sabahları uyandığımda annemi görememek o kadar çok üzüyor ki beni. Bütün gün boyunca gözlerim kapıda annemin yolunu gözlüyorum. Sıcaklığını hissedebilmek için montunu giyiyorum. Annemin yokluğunda ateşim yükseldi, çok hasta oldum. Ama iyi ki de hasta oldum, işe döneli 3 gün olmuşken annem izin alıp yanımda kaldı. Babamla birlikte nöbetleşe başımda beklediler. İkisinide o kadar çok seviyorum ki, keşke annem hiç işe gitmese, hep benimle kalsa. Akşamları ben uyumadan önce eve yetişebilmek için duraktan durağa koşup üç araca binerek 2 saatlik bir yolculuktan sonra gelebiliyor. Sibel Teyzenin tayininin çıkmasından sonra eski işyeri hiç de keyifli değilmiş, canı çok sıkılıyormuş. Canım anneciğim inşallah tayinin bir an önce çıkar ve daha mutlu bir iş ortamın olur.

Ve sevgili teyzeciğim bir an önce iyileşmeni diliyorum. İnşallah sonuçlarda iyi çıkacak ve bir an önce aramıza döneceksin.

8 Mart 2009 Pazar

Anne İşe Dönüyor

Annem yarın işe dönüyor. Babamla beni bir hüzün sardı, dalıp gidiyoruz uzaklara. O kadar alışmışız ki evde annemin varlığına. Şimdi nasıl olacak diye kara kara düşünüyoruz. Annemin tayini daha çıkmadığı için gidiş- dönüş toplam 4 saatlik yol beni annemden ayıracak. Sabah uyandığımda annemi göremeyeceğim. O çoktan işe gitmek için evden çıkmış olacak. Ya akşam ben uyumadan dönemezse ben annemi sadece hafta sonları mı göreceğim.
Arabalara karşı çok meraklıyım. Babam kalkar kalkmaz hemen yerine oturuyorum. O gün huysuzlandığım için annem beni koltuğuma oturtmayıp kucağına almıştı. Ben de bunu fırsat bilip huysuzlandıkça huysuzlandım.
Hafta sonu alışverişe gittik. Hem eve mamalar hem de annemin yeni bedenine uygun giysiler almamız gerekiyordu. Yine her zaman ki gibi sabah evden çıkıp akşama döndük. Ama benim için çok keyifli bir gündü. Ne diyeyim çocuk olmak çok güzel.
Nasıl da mutluyum baksanıza, dışarıda hava çok güzel ve birazdan dolaşmaya gideceğiz. Ben mutlu olmayayım da kim olsun.
Hayvanları çok seviyorum. Kampüs içinde küçük bir hayvanat bahçesi var. Hava güzel olunca bir ziyaret edelim dedik. Koyunları besledim, tavuk kovaladım, ördeklere bağırdım, evini kaybetmiş bir salyangoza yol gösterdim.
Sonra spor salonuna gittik. Dün kü kıyafet krizi annemin moralini çok bozmuş olmalı ki bugün soluğu salonda aldı. Ama şansına koşu bantları arızalı olunca bizde bol bol dans ettik.
Şimdiden form tutmam lazım değil mi?

3 Mart 2009 Salı

Duygusal Bir Mim


Büyüdüm ben anneciğim, kollarının arasında kokunla uyuyan o minik kızın değilim artık. Biliyorum üzülüyorsun, her gece senden ayrı yatışıma, eve geldiğinde kısa bir sarılıştan sonra oyuna dalışıma içten içe kırılıyorsun. Zaman zaman duyuyorum keşkelerini, keşke diyorsun, keşke hiç büyümese. Geceleri yatağıma gelip dakikalarca beni seyrettiğini, odamın kapısında benim için dua ettiğini ve benim için nasıl değiştiğini hepsini biliyorum anneciğim. Anlıyorum ki sende büyüyorsun. Büyütürken büyümeyi öğreniyorsun.
Bırak bu sefer ben geleyim yanıbaşına, saçlarını okşayayım, kokunu yine içime çekeyim. Sana büyüdüğümü göstereyim. Biliyorum ne kadar büyüsemde, boyum seni geçsede ben hep senin miniğinim. Ne olur üzülme anneciğim, büyümek çok güzel.
Sevgili Cavidan bizi mimlemiş, konusu çocuğunuzun büyüdüğünü nerden anlarsınız. Ben büyüdüğünü hala kabullenemediğim için Duru kendisi cevaplamayı tercih etti.