14 Ağustos 2008 Perşembe

Anne ile Baba Arasındaki Fark

Anne dışarıda alış-verişteydi. İki buçuk yaşındaki bebeğe babası göz kulak oluyordu.Aslında bu pek de zor bir şey değildi. Yavrucak halının üzerinde 'çayseti' oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, arasıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla- ikram ettiği suları çay niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu.Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesini istedi. Bu çok şirin hareketini annenin de görmesini istiyordu.Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan çıkıp, biraz sonra içi sudolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini seyretti.Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi:'Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun, değil mi?'
Sonuç-1: Anneler evlatlarını çok sever ve onlara dair her şeyi bilir.
Sonuç-2: Babalar evlatlarına dair bir çok şeyi bilmez ama onları çok sever.

6 yorum:

Gül dedi ki...

pekkii.. bu gercek bir olay mi? yoksa kissadan hisse bir anlatim mi? yoksa sen bu olaya sahit oldun mu canim? hangisi olursa olsun babalara okutulmasi gereken bir yazi olmus bence. :D

Mon Petit Chou dedi ki...

dün eniştem bu yazıyı bana mail atmış. ama bizim evde de bundan farklı bir şey yaşanmıyor.babamız Duru'yu çok sever ama Duru yemeğini nasıl yer, kıyafetlerinden hangisi badi, hangisi tulum bilmez.

zerrin dedi ki...

buda bir sey:)..
bizim bababiz bu hafta 2kere yatmaya geldi 2geceyse hic gelmedi..
bense hala gunde 10 kere arayip,nermin bunu yapti,sunu hala yapmiyor,ona bunlari aldim diyorum..
hep sam'danda olsa cocugun babaya ihtiyaci oldugunu dusundum ama giderek fikrim zayifliyor..
bukadar espirili yaziya can sikici yorum oldu ozur dilerim,halbuki ne cok guldugumu yazacaktim

Mon Petit Chou dedi ki...

ben de 14 yaşıma kadar babasız büyüdüm. annem bizim her şeyimiz oldu. nedense babaları hiç sevmedim. trafik kazası geçirdiğim günühatırlıyorum da babam hiç oralı olmamıştı.annem bir adak keselim dediğinde babam "bunun ( bu ben oluyorum) bir koyunun canınımı alayım demişti. bazen eşime bakıyorumda babama benzediği anlar çok korkuyorum, benim yaşadıklarımı Duru'da yaşayacak diye. ben de çok karamsar yazdım. ben de özür dilerim.Zerrin'ciğim içinden geçenleri paylaştığın ve ziyaretin için teşekkür ederim.

yeliz dedi ki...

evet yazık ki bizim çocukluğumuzun babaları biraz mesafeliydi. Ben babama taparım, bence harika birisidir ama küçükken bizim hakkımızda çok az şey bilirdi, belki işten güçten belki mesafeden. Zaman geçtikçe daha yakın oluyorlar.
Bu arada yazı acı bir gerçek ama gerçekten çok komik, ofisin ortasında az daha kahkahayı patlatıyordum.

minikkelebeğim dedi ki...

Hikayeyi çok begendim Hemen eşime anlatıcam:))