19 Temmuz 2008 Cumartesi

Bu Nasıl Bir Tatildi Anlamadım

Bodrum tatili bitti ve evimize döndük. Annemle babamın planı aslında ikinci bir tatil dahaydı ama ikisi de fazlasıyla yoruldu. Artık kalan bir haftalık tatili kısmetse yakın yerlerde geçirerek tamamlayacağız. Bordum'da deniz çok kirli olduğu için denize giremedik, sadece uzaktan bakmakla yetinmek zorunda kaldım. Zaten ikinci günden sonra da dinmek bilmeyen rüzgar yüzünden de evden dışarı çıkamadık. Bunun üstüne bir de annemin tsunami korkusu eklenince tatil biraz eziyete dönüştü. Bu arada bizimkilerin evlilik yıldönümü planları da benim beklenmedik bir şekilde erkenden uykuya dalmamla iptal olmuş oldu. Onlar da bir gün gecikme ile kutlamak zorunda kaldılar ama ben durur muyum yine huysuzlandım. Ne yapalım canım ben bebeğim...Uçağa gelince, tek ağlamayan bebek bendim. Zaten annem kulaklarımın zarar görmesini engellemek için beni emzirince hemen uykuya daldım ve yol boyunca uyudum. Yalnız dönüşte bir bebek vardı ve ağladıkça beni uyandırıyordu. Bu yüzden de havaalanından eve gelene kadar arabada uyudum. Eve gelince üstüne bir 5 saat daha uyudum. Artık 3 gün uyumam herhalde...Yeni tatil maceralarımda buluşmak üzere....

6 yorum:

Adsız dedi ki...

hoşgeldinizzzz
duru hanım ne güzel pozlar vermiş..birazcık da aksilikler olmuş galiba.onlar da tuzu biberi artık:)minicik ayakları yesinler..yine de hava değişimi iyi gelmiştir..sevgilerimle..

Mon Petit Chou dedi ki...

canım tatil aksilik doluydu ama Duru döndüğümüzden beri canımıza okuyor. Bizim minik cadı ne yemek yiyor ne de uyuyor. Biraz önce babası araba ile dolaştırdı ama hala cin gibi..

Adsız dedi ki...

:) duru nazlı bi bebek demek ki:)
canımcım hayırlı olsun çok sevindim pirinci çıkmış..www.portakalagaci.com da sevgili hatice diş buğdayı tarifi vermiş ve süper bi toplantı yapmışlardı çok güzel bi masaydı..oradan bulabilirsin.eee dişi ilk kim gördü.alttakini ilk gören altın alır üsttekini ilk gören üst baş alır derler..ama genelde de altındakiler önce çıkar:)))

Mon Petit Chou dedi ki...

ilk dişi babası gördü. ben bu sabah farkettim. diş buğdayı için teşekkür ederim, ilk fırsatta ziyaret edeceğim.

Adsız dedi ki...

Merhaba, Yosunbuka'ya yorum yazdığımda gördüm ve istemeden de olsa diş buğdayı ile ilgili sorun ilgimi çekti. Yanlış anlamazsan bir öneri yapabilirim bu konuda. Çok severim geleneksel olayları ve yetişebildiğim kadar uygulamaya çalışırım da, kızmazsın umarum. Diş buğdayı, buğdayın bir gece suda bekletilip daha sonra kaynatılması ve içerisine şeker, ceviz, nar (bu mevsimde bulunamaz herhalde) katılarak tatlı olarak gelenlere ikram edlmesi ile olur. Gelenler gönlünce hediye getirirler. Buğdayın yanında arzunuza göre sofra hazırlanır. Yemekten sonra bir merasim niteliğinde çocuğun önüne meslekleri simgeleyen bazı nesneler (kitap, kalem, ayna, tarak vb...)konulur. Çocuk hangisine el atarsa, o mesleği seçeceği inanışı vardır. Umarım Duru'cuk kendisi için en hayırlı yolda ilerler, sevgiler...

Mon Petit Chou dedi ki...

kızmak ne demek o kadar çok memnun oldum ki. Ailelerden uzak olduğumuz için her şeyi tek başımıza yapıyoruz. Bu da beni çok üzüyor ama sizlerin sayesinde bunu unutuyorum.